22 Eylül 2016 Perşembe

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ SEYAHATİ


Seyahat Tarihleri  :   24 Haziran 2016 - 12 Temmuz 2016

Görülen Şehirler  :    Boston, New York, Atlantic City, Philadelphia, Washington DC ve                                                                                         Miami






Bu yazımda Amerikanın doğu yakasında yer alan en önemli şehirleri ve bu şehirlerde gezilip görülebilecek yerleri ve en ekonomik seyahat ipuçlarını anlatmaya çalışacağım.

Ulaşım Masrafları


Eğer Amerika'ya direk uçmak istiyorsanız Türk Hava Yollarından başka bir alternatifiniz yok bu da sizin uçuş masrafınızı oldukça yükseliyor. Eğer aktarmalı uçuşu tercih ederseniz ve biletinizi bir iki ay öncesinden alırsanız oldukça uçuş masrafınızı bayağı makul seviyeye çekebilirsiniz. Ben www.skyscanner.com sitesi üzerinden seyahatimden yaklaşık iki ay önce Swiss Air'den Zürih aktarmalı Boston gidiş ve gene Zürih aktarmalı Miami dönüş biletimi dolar kurununda düşük olmasından avantajı ile 385 Dolara (1120 TL) aldım.

Aktarmalı uçuşlarda eğer aktarma yapılacak hava yolu farklı ise ayrı ayrı Check-In yapmanız bagajı aktarma yapılacak havalananında teslim alıp tekrar teslim etmeniz gerekebilir. Eğer aktarma yapılan hava yolları şirketi ayni ise bunları hiçbirine gerek olmadan aktarma yapılan havalananında uçağa bineceğiniz kapıya gitmeniz yeterli oluyor. Bagaj otomatik diğer uçağa aktarılıyor. 

Amerika'da şehirleri gezerken çoğunlukla otobüsü tercih ettim. Sadece Washington DC'den Miami'ye geçerken uçak kullandım. Eğer uygun fiyatlara uçak bileti arıyorsanız. Washington Baltimore Havalananından Miami Fort Lauderdale Havalananına uçan uçuşlara bakabilirsiniz. Burda İnternet üzeri fiyatları kıyaslarken şuna dikkat etmelisiniz. Kimi şirketlerin fiyatları oldukça ucuz ama bu fiyatlara aldanmamak gerekiyor. Çünkü bagaj için ödeyeceğiniz fiyatı eklediğinizde bilet oldukça pahalıya gelebiliyor. Ben biletimi Jet Blue Airway'dan 135 Dolara (395 TL) aldım. Ama eğer daha erkenden alsaydım bileti çok daha ucuza ucabilirdim bundan emin olabilirsiniz.

Atlantic City'den Philadelphia'ya geçerken treni tercih ettim. Tren bileti fiyatı 10,75 Dolar

Diğer şehirler arası geçişlerde en uygun alternatif Megabusu tercih ettim. Otobüs biletlerinizi Megabus İnternet sitesi üzerinden ne kadar erken alırsanız bilet fiyatları o kadar ucuza geliyor. Otobüs yolculuklarımda ödediğim toplam bedel 42,75 Dolar oldu.     

Konaklama Masrafları


Amerika konaklama masrafları açısından kıyaslandığında Avrupa'dan oldukça pahalı özellikle Boston, New York ve Miami en pahalı şehirler arasında yer alıyor. Ben bu şehirlerde www.airbnb.com sitesi üzerinden konaklama seçeneklerini değerlendirdim. Bu site evlerini bir odasını yada bir yatağını kiralamak üzerine ilan veren ev sahiplerinden oluşan bir site ayrıca bu site üzerinden hostellerde sanırım kesintilerin az olmasından dolayı ilan verebiliyorlar. Her ilan verenin sayfasında yer alan yorumlara bakarak güvenle rezervasyonunuzu yapabilirsiniz. Diğer şehirlerdeki konaklama ihtiyacımı www.booking.com üzerinden hostelleri tercih ederek yaptım. Konaklama için harcadığım toplam bedel ise 580 Dolar oldu. 

Şimdi sırada Amerika'da geçirdiğim 18 gün boyunca gezdiğim şehirler ve bu şehirlerde görebileceğiniz yerlere......   

BOSTON


Boston'dan bahsetmeden önce uçak ve pasaport kontrolü esnasında neler oluyor. Ondan kısaca bahsetmek istiyorum. Uçak havalanına inmeden yaklaşık bir saat ince  size doldurmanız gereken bir form dağıtılıyor. Bu formu doldurduktan sonra pasaport kontrolünden geçtikten sonra çıkışta görevlilere formu teslim ediyorsunuz. Bu formda kişisel bilgiler, hangi şehirlerde konaklayacağınız, getirdiğiniz nakit para vb. soruları cevaplamanız isteniyor. Uçaktan indikten sonra pasaport kontrolünde parmak izi ve resmimiz çekildikten sonra pasaport memurunun bir iki prosedür sorularını cevapladıktan sonra pasaportunuz mühürleniyor ve sonrasında nihayet Amerika'ya giriş yapıyorsunuz.

Havalananından şehir merkezine ulaşmak çok kolay ve ayni zamanda ücretsiz havalanın çıkışında yer alan otobüs durağından ücretsiz SR1 nolu otobüse binip Kırmızı Metro Hattının South Station istasyonunda inip gene ücretsiz olarak Kırmızı metro hattına geçiş yapabilirsiniz. Metro hattına girdikten sonra istediğiniz yerde aktarmak yaparak diğer metro hatlarına geçiş yapıp ücretsiz bir şekilde konaklayacağınız bölgeye ulaşabiliyorsunuz.

Boston'da toplu taşıma kullanacaklar için tek binişlik metro veya otobüs bileti 2,65 Dolar, günlük bilet 12 Dolar, haftalık bilet ise 19 Dolar genel olarak gezilecek yerler birbirine yakın olduğu düşünülürse günlük yada haftalık bilet yerine tek binişlik biletleri tercih edebilirsiniz.

Boston genel olarak 2 günde gezilip görebileceğiniz bir şehir ama yakınında yer alan Salem Kasabasını da görmek isterseniz sizde benim gibi şehirde 3 gün kalmalısınız.

Gelelim Boston'da geldikten sonra görmeden dönmemeniz gereken yerlerin listesine......  

Freedom Trail

Freedom Trail Boston'da görebileceğiniz önemli tarihi alanları ve yapıları görebileceğiniz 2,5 Mil uzunluğunda bir yürüyüş yolu; yürüşün yolunun başlangıcı noktası Common Parkında başlıyor. Yol kaldırıma özel olarak işaretlenmiş taşlardan oluşuyor. Bu taşları takip ederek yolunuzu kaybetmeden turu tamamlıyorsunuz. Yol üzerindeki birçok yapıyı ücretsiz, bağış veya bilet alarak ziyaret edebilirsiniz.Yol üzerinde tarihi mezarlıklar, kiliseler, tarihi deniz firkateyni gibi toplam 16 farklı yapı görebilirsiniz.Bu yapıların bazıları ve özellikleri aşağıdaki gibi....

İlk göreceğiniz yapı Massachusetts State House 1798 yılında tamamlanan bina Valilik ofislerine ve genel mahkeme salonlarına ev sahipliği yapıyor.



Paul Reverse House bu ev Bostonda göreceğiniz en eski ev 1680 yılında yapılan bu evde 1770 ile 1800 yılları arası Amerikalı vatansever Paul Reverse yaşadığı için ev bu adla anılıyor. 3,5 dolar karşılığında bu evi ziyaret edebilirsiniz. Evin hemen yakınında yer alan Old North Church önünde yer alan ata binmiş Paul Reverse heykelini görebilirsiniz.




Faneuil Hall 1743 yılında inşa edilen bu üç katlı binanın giriş katında hediyelik eşyalar satılan dükkanlar ikinci katında toplantı salonu üçüncü katında ise silahların olduğu bir müze yer alıyor. Bu binanın hemen arkasında yer alan Quincy Market önünde şansınız varsa sokak sanatçılarının gösterilerini izleyebilirsiniz. Quincy Market ise 1824 - 1826 yılları arası inşa edilmiş en büyük pazar komplekslerinden biri burada bir mola verip her damak tadına uygun restoranlarda karnınızı doyurabilirsiniz.



USS Constitution adı verilen kısımda 1800 lü yıllarda inşa edilmiş dünyanın en eski firkateynini görebilir gene burada yer alan Constitution müzesini 5 dolar bağış karşılığı gezebilirsiniz.


Bunker Hill Monument ise yolun sonunda yer alan bir anıt 1827 - 1843 yılları arası inşa edilmiş 67 metrelik bu anıtın tepesine 294 basamak çıkarak ulaşabiliyorsunuz. Tepesine çıkıp Boston'u havadan kuş bakışı seyredebilirsiniz.



Müzeler

Genel olarak seyahatlerimde çok fazla müze ziyaret etmem ama müzelere meraklıysanız Boston'da aşağıda sıraladığım müzeleri ziyaret etmelisiniz.

  • Museum of Fine Arts


1870 yılında kurulan bu müze 1909 yılında şu anki binasına taşınmış. Amerikanın dördüncü büyük müzesi ve müzede 450.000 den fazla eser sergileniyor. Müzeye yeşil metro hattının E kolunun Museum of Fine Arts istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz. Müzeyi gezmenin bedeli 25 Dolar




  • Museum of Science


1830 yılında kurulan bu bilim müzesi yıllık 1,5 Milyon ziyaretçiye sahip üç katlı müzede bilim ve hayvanlarla ilgili sergileri görebiliyorsunuz. Müzeye Yeşil Metro hattının Science Park istasyonunda inerek 23 Dolar karşılığında gezebilirsiniz.



  • John F. Kennedy Presidental Museum & Library


Kennedy adına kurulmuş bu müze hemen okyanus kenarında yer alıyor. Kennedy ve ailesine ait eşyaların ve belgelerin sergilendiği bu müzenin bilet fiatı 14 Dolar. Müzeye Kırmızı Metro hattının JFK istasyonunda indikten sonra müzenin açık olduğu saatlerde her 20 dakikada bir kalkan 2 nolu otobüse binerek ulaşabilirsiniz.


Parklar


  • Boston Common 


Boston kalbinde yer alan bu park 350 yıllık geçmişe sahip olan bu park Bostonda yapılan tüm hükümet karşıtı gösterilen merkezi olmuş durumda 200 Dönüm araziye sahip bu parkta dinlenip yorgunluğunuzu atabilirsiniz.


  • Boston Public Garden


Common parkın hemen yanında yer alan bu park 1837 yılında kurulmuş ve 97 Dönümlük araziye sahip

  • Arnold Arboterum


1872 yılında Harvard Üniversitesi tarafından kurulan bu Arboterumda 15.000 üzerinde ağaç ve çalı türleri yer alıyor. Eğer doğa ve botaniğe merakınız varsa görülebilir. Arboterum ulaşım Turuncu Metro hattının Forest Hills istasyonunda inerek ulaşılıyor. Arboterum ücretsiz gezebilir.





Prudential Tower


Boston'u yukarıdan 360 derece panoromik olarak görmek isterseniz Boston'un tek gözlem evi Prudential Tower ziyaret edilebilir. 1964 yılında yapılan bu yapıdan 228 Metreden yükseklikten Boston görmenin bedeli 18 Dolar. Binaya ulaşmak için Yeşil Metro Hattının Copley İstasyonunda inerek ulaşabilirsiniz.

Boston Public Library


Prudential Towera yürüyerek 5 dakika mesafede yer alan bu kütüphane 1848 yılında kurulmuş kütüphane binası hem dıştan hemde içten görülmeye değer.Kütüphane aynı zamanda 23 Milyon kaynak ile Amerika'nın en büyük üçüncü kütüphanesi.




Newbury Street


Yaklaşık 2 km uzunluğundaki bu cadde Boston'un alışveriş ve yaşam caddesi caddenin bir ucu Boston Public Garden'da bitiyor. Cadde Prundential Tower ve Public Library  çok yakın konumda bulunuyor. Cadde üzerinde birçok restaurant, barlar, cafeler, giyim mağazaları ve hediyelik eşya dükkanları yer alıyor.

Beacon Hill


Boston'un tarihi mahallesi burada yer alan binalar 1800'lü yıllardan kalma arnavut kaldırımlı caddelerde yürüyüp geçmişe bir yolculuk yapabilirsiniz.


North End



Boston'un İtalyan pizzaları ve pastahaneleri ile meşhur little Italy denen İtalyan mahallesi. Freedom Trail yolu ayni zamanda bu mahelleden geçiyor. Burada Salem Street üzerinde bir mola verip meşhur İtalyan pizzaları ile karnınızı doyurabilirsiniz




Chinatown

Amerikanın en geniş üçüncü Çin mahallesidir. Boston Common'un hemen güney batısında yer alan mahalleye Common'dan yürüyerek 10 dakikada ulaşabilirsiniz. Toplu taşıma ile gitmek isterseniz Turuncu Metro Hattının Chinatown istasyonunda indikten sonrada ulaşabilirsiniz. 


Theater District

Boston'un tiyatro bölgesi bu şehirde ilk tiyatro 1793 açılmış 1940 larda şehirde 50'nin üzerinde tiyatro varmış. Tiyatroların çoğu Tremont Street ve Boylston Street üzerinde bulunur. Bu bölge Boston Common ile Chinatown arasında buluyor.

MIT Harvard

Boston ayni zamanda bir üniversite şehri dünyanın en iyi üniversiteleri bu şehirde yer alıyor. Bu şehre gelip de MIT ve Harvard görmeden kesinlikle dönmemelisiniz. Her iki üniversitede şehrin Cambridge bölgesinde yer alıyor. Üniversite deyince aklınıza bizim üniversiteler gibi güvenlik falan gelmesin şehirle bütünleşmiş üniversitelere rahatlıkla binaların içine girip üniversiteleri gezebiliyorsunuz. MIT hemen Charles Nehrinin kenarında yer alıyor. Bu iki üniversiteye de Kırmızı Metro hattının MIT ve Harvard istasyonlarında inerek ulaşabilirsiniz.  





Salem Kasabası

Boston'un kuzeyinde yer alan bu kasaba cadıları ile ünlü ayni zamanda Atlas Okyanusu kıyında yer alan bu kasabaya trenle 30 dakikada ulaşılabiliyor. Boston Ana Tren istasyonu Yeşil Metro hattının North Station istasyonunda yer alıyor. Newburyport trenine bilet alıp 7 Dolara Salem'e gidebiliyorsunuz. Salem Tren istasyonunda indiğinizde kırmızı taşlarla işaretlenmiş yolu takip ederseniz Salem Kasabasında görülmesi gereken yerlerin hepsini görmüş olursunuz. Şehir cadıları ile ünlü olduğu için cadı müzeleri ve bolca hediyelik eşya satan dükkanlar mevcut. En meşhur cadı müzesi Salem Witch Museum gezmek isterseniz 11 dolar ödemelisiniz. Hemen müzenin karşısındaki Salem Common büyükçe bir park burada bir mola verip dinlenebilirsiniz. İşaretlenmiş yol Atlas okyanusunun yakınında geçtiğinden deniz havası alıp bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. 




NEW YORK

Yukarıda yazdığım gibi Boston'dan New York'a  gelirken otobüsü tercih ettim. Boston Otobüs terminaline Kırmızı Metro Hattının South Station istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz. Boston New York arası yaklaşık 4,5 saat sürüyor. New York beş bölgeden oluşan bir şehir gezilecek yerler ve müzeler genellikle Manhattan bölgesinde Manhattan ayni zamanda New York en pahalı bölgesi konaklama için bu bölgeyi tercih ederseniz bütçenizde epeyi bir para ayırmalısınız. Ben Brooklyn bölgesinde kaldım. Şehrin altı bir uçtan bir uça metro ile birbirine bağlandığından ortalama 20 25 dakikada istediğiniz yere kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Dolayısıyla bütçenize uygun bölgede konaklayıp metro ile istediğiniz yere çok kolay gidebiliyorsunuz. 

Şehri keşfetmeden önce haftalık toplu taşıma bileti almalısınız bu bileti değeri 31 Dolar. Ben bu şehirde 5 gün kaldım ama inanın bu şehirde bir 5 gün daha sıkılmadan kalınabilir. Manhattan bölgesinde adres bulmak çok kolay şehir doğudan batıya birbirine paralel caddelere ayrılmış cadde isimleri rakamlar verilmiş (1. Avenu, 2. Avenu gibi) bu caddeleri dik bir şekilde kesen sokaklar var. Bu sokaklarda güneyden kuzeye doğru gene sıralı numara isimlerinden verilmiş. (1. Street, 2. Street gibi)  

Gelelim bu şehirde gelip görmeden dönmemeniz gereken yerlerin bir listesine... Listeyi sıralarken birbirine yakın yerleri sıra ile vermeye çalışacağım böylelikle daha hızlı bir tur yapmış olacaksınız. 


5th Avenue

5. Cadde Dünyanın en pahalı ve en iyi alışveriş caddelerinden biri kabul ediliyor. Central Parkın kuzeyinde yer alan Harlem semtinden başlayıp Central parkın güneyinde yer alan Washington Square Parkta biten bu caddeyi toplam 143 sokak kesiyor ve caddenin toplam uzunluğu 10 km kadar tabi ki bu caddeyi yürümeyeceksiniz. Cadde üzerinde 82. sokak ile 105 sokak arası museum mil denilen dünyaca ünlü müzelerin olduğu bölge olarak adlandırılıyor. Gene caddenin 49. sokak ile 60. sokak arası dünyaca ünlü markaların mağazalarının bulunduğu kısım olarak görülebilir. Şimdi cadde üzerinde görmeniz gerekenlerin bir kısmı 


  • St. Patrick's Cathetral


New York'un gökdelenleri arasında kalmış bu katolik katedral 5. Cadde East 50th ve East 51st sokakları  arasında yer  alan yer alıyor. Metro ile  geliyorsanız E ve M Metro  hatlarının 5 Av/53 St istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz. 1858 yılında başlanan katedral 1879 yılında tamamlanmış.





  • Rockefeller Center

Katedralin tam karşında yer alan West 48th ve West 51st sokakları arasında kalan merkez aslında 19 ticari binadan oluşan bir kompleks. 1930-1939 yılları arası Rockefeller ailesi tarafından yaptırılmış kompleks 1987 yılında ulusal tarihi eser listesine alınmış. Top of the Rock denilen en yüksek binasının 70. katından 266 metreden New York manzarası görmek isterseniz 32 Dolar ödemelisiniz.

  • Bryant Park

West 40th ve West 42nd sokakları arasında yer alan parkta parkın içindeki cafeden kahvenizi böreğinizi alıp dinlenip ücretsiz İnternete girebilirsiniz. Haftanın belli günleri etkinlikler oluyor. Kendi web sitesinden takip edebilirsiniz.



  • New York Public Library

Brant  Park hemen yanında yer alan bu kütüphane 1895 yılında kurulmuş 53 milyon döküman ile dünyanın dördüncü amerikanın ise Kongre Kütüphanesinden sonra ikinci büyük kütüphanesidir. Kütüphanenin ana binası 1910 yılında tamamlanmış.




  • Empire State Building

West 33rd ve West 34th sokakları arasında yer alan bu bina New York yukarıdan görmek isteyenlerin doldurdukları darphane gibi para basan gökdelen bilet aldığım gün o kadar kalabalıktı ki görevliler ziyaretçi almadıklarını söyleyip ertesi gün gelmemi söylediler. Ziyaret edeceğiniz gün havanın bulutlu olmamasına dikkat edin. 1931 yılında açılan gökdelen 102 katlı anten boyu ile yüksekliği 443 metre 1970 yılına kadar dünyanın en uzun gökdeleni olmuş. Bilet fiyatları biraz pahalı ama inanın buna değer. 86 kattan New York'u izlemenin bedeli 32 Dolar 102 kattan ise 52 Dolar ödemek gerekiyor.




  • Flatiron Building

West 23rd sokağı ile 5 caddenin kesiştiği yerde karşınıza çıkan bu bina 1902 yılında yapılmış 22 katlı New York'un yapılan ilk gökdelen binalarından. Üçgen şeklinde olduğundan ütüye benzediği için Flatiron ismi verilmiş. 



Grand Cental Terminal

Brant parkın çok yakınında yer alan New York Merkez tren terminal binası East 42nd sokakta yer alıyor. New York Anıt yapılarından kabul edilen bina 1871 yılında inşa edilen bina dünyanın en büyük tren istasyonlarından biri kabul ediliyor.



Chrysler Building

New York'un bir diğer anıtsal yapısı Art Deco tarzında (yani desenlerin geometrik olması) yapılan bina 1931 yılında açılan 319 metre yüksekliğe sahip açıldığı dönemde dünyanın en yüksek binasıymış Empri State Building açılınca bu ünvanını kaybetmiş. Grand Central Terminalin olduğu East 42nd sokağı ile Lexington Avenue keşiştiği yerde yer alan bina görülmeden geçilmemeli 

Times Squaer

Gece gündüz her zaman canlı, kalabalık, alışveriş, eğlence, aktivite ne ararsanız bulabileceğiniz 24 saat hayatın devam ettiği bir meydan. Görülmezse New York görülmüş sayılmaz  mutlaka görülmeli. 7th Avenue üzerinde yer alan bu meydana isterseniz Brytan parktan yürüyerek yada N,Q,R,S,1,2,3,7 Metro Hatlarının Times Square 42 St istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz.



Madison Square Garden

New York'un dünyaca ünlü spor kompleksi Basketbol, Buz Hokeyi ve Konserler düzenlenen bu kompleksin geçmişi 1879 yılına kadar gidiyor ve şu an ki halini 1968 yılında almış. Empire State Building'ten yürüyerek 10 dak mesafede yer alan bu spor salonu 7th ve 8th Avenu arasında yer alan West 33rd West 31st Street arasında yer alıyor. Bu binaya toplu taşımayla gitmek için A,C,E,1,2,3 Metro hatlarının 34st Pen Station istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz.

Madison Avenue

5th Avenue hemen doğusunda yer alan ilk paralel cadde New York'un en prestijli ve pahalı caddelerinden birisi Alışveriş mağazalarının genelde 57th ve 80th Street sokakları arasında yer alıyor. Caddenin güney tarafı Flatiron Building'te bitiyor.

Chinatown

New York'un Çin mahallesi buraya N,Q,R,J ve Z metro hatlarının Canal Street istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz. Burada sadece çinliler yaşamıyor Vietnam, Malezya, Filipinler gibi ülkelerden 100.000 den fazla kişi yaşıyor. Tabelalar çoğunlukla Çince sokaklarda ingilizce bilmeyen insanlarla dolu kendinizi New York'tan çok Çinde gibi hissedeceksiniz. Burada 2-3 saat gezip özellikle uzak doğu tropikal meyveleri seviyorsanız marketlerin manav reyonlarında her çeşit meyveyi bulabilirsiniz.

  


Little Italy

Chinatown'un hemen kuzeyinde yer alan komşu Little Italy yani küçük italya mahallesi Chinatown kadar büyük olmasada görülmeye değer. Eğer Çin mutfağı sizi açmadıysa Burada İtalyan tatları olan dondurma, pizza, peynir ve makarna yiyebilirsiniz.  


Soho

Little Italy mahallesinin hemen yanında yer alan Soho South of Houston Street anlamına geliyor West Houston Street ile bu caddenin güneyinde yer alan Canal Street arasındaki bir mahalle. Burada gökleri delen gökdelenleri göremezsiniz. Çoğu dört katlı dışarıdan yangın merdivenleri olan tuğla evler bulunuyor. Evlerin girişleri ağırlıklı olarak resim ve sanat galerileri, cafe ve barlardan oluşuyor. New York'un Taksim Cihangiri denilebilir.    




Greenwich Village

Soho'nu hemen kuzeyinde yer alan bu bölge West Houston Street ile East 14th Street arasında yer alıyor. Bu bölgenin en kalabalık ve popüler yeri etrafı New York Üniversitesi binaları ile çevrilmiş Washington Square Parkt bu park ayni zamanda birçok kültürel faaliyetin yer aldığı bir merkezdir. Bu parkta insanlarla satranç oynayabilirsiniz. Bölgenin en önemli caddesi Bleecker Street burada antika dükkanları, aksesuar mağazaları caz ve blues barları yer alıyor.

High Line Park

High line yük taşımacalığı için binaların arasından çelik konstrüksiyon üzerine 1929 yılında inşa edilmiş bir demir yolu kara yollarının gelişmesi ile kullanılmamaya başlanmış ve 2009 yılında park haline getirilmiş 1,5 mil uzunluğundaki bu tren parkı üzerinde değişik bitkiler, yapay dereler ve banklarla süslenmiş bir yürüyüş yolu. Birçok girişi olan bu parkı baştan sona kadar görmek istiyorsanız. 7 nolu Metro hattının 34 St. Hudson Yard istasyonunda inerek başlangıç noktasına ulaşabilirsiniz.



11 Eylül Anıtı

2001 de terör saldırılarında yıkılan Dünya Ticaret Merkezinin ikiz kuleleri yerinde olan anıt aslında anıttan ziyade iki kulenin yerinde kocaman çok derin bir havuz var havuzun kenarına saldırıda yaşamını yitirenlerin isimleri yazılmiş ve gece yapılan ışıklandırma ile ikiz kuleleri şehrin silüetine eklemişler. Anıta en hızlı E metro hattına binip World Trade Center istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz.



Dakota Building ve John Lenon Imagine Anıtı

Bu bina 1980 yılında öldürülen John Lonon kaldığı ev olarak ünlenmiş bir bina olmasına rağmen 1884 yılında inşa edilmiş dairelerin fiatlarının on milyon dolarla el değiştirilen New York'un en prestijli binalarından kabul ediliyor. Binada 4 ile 20 odalı toplam 65 daire yer alıyor ve hiçbir daire birbirine benzemiyor. Binayı B ve C metro hattının 72 Street istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz. Binanın hemen yakınında Central Park girişinden John Lennon 45. doğum gününde 1985 yılında açılmış Imagine anıtı da görebilirsiniz.






Brooklyn Köprüsü

New York'da görülmesi gereken en önemli mimarı yapılardan biri olan bu köprü Brooklyn bölgesini Manhattan'a bağlıyor. 1883 yılında açılmış köprü açıldığı dönemde dünyanın 8. harikası olarak nitelendirilmiş. Simge köprünün ortasında yer alan yürüme yolunda yürüyüp bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Köprüye en hızlı ulaşmak için A  ve C metro hatlarının High Street istasyonunda inerek Brooklyn tarafından köprüye ulaşabilirsiniz. 




Özgürlük Anıtı ve Ellis Adası

New York gelipte özgürlük anıtını görmeden dönmek olmaz tabiki Özgürlük anıtının olduğu Liberty Adası ve Ellis Adası New York ile New Jersey arasında Hudson Nehri ortasında yer alıyor. Ellis Adası Amerikaya gelen göçmenlerin kayıtlarının ve sağlık kontrollerinin yapıldığı ada, ada üzerinde bu işlemlerin yapıldığı göçmen müzesi yer alıyor bu müzeyi adayı ziyaret ettiğinizde ücretsiz olarak görebilirsiniz. 

Gelelim bu adaları nasıl ziyaret edebilirsiniz. Feribotla  New York tan bineceğiniz feribot önce Liberty Adasına sonra Ellis Adasına uğruyor bilet fiatı ise 18 Dolar. Eğer özgürlük heykelinin altında yer alan müzeyi görmek ve özgürlük heykeline çıkmak isterseniz internet üzerinden bilet almanız gerekiyor. Feribota New York Metrosu 1 nolu hattın son durağı South Ferry istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz. Eğer bu parayı ödemek istemezseniz ama her iki adayıda görmek isterseniz Manhattan'dan State Island'a giden ücretsiz feribotlara binerek adaların yakınından geçip her iki adayıda görebilirsiniz. Ücretsiz feribotlara binmek için isterseniz South Ferry istasyonundan yürüyerek yada R metro hattının Whitehall Street istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz. 





Central Park

Bir çölde vaha ne anlama geliyorsa bu şehir içinde Central Park ayni anlamda yıllık 40 milyon ziyaretçisiyle Amerikanın en büyük kent park diktörtgen şeklindeki parkın uzunluğu 2,5 mil genişliği ise yaklaşık 0,5 mil uzunluğunda  bu parkta bisiklet kiralayıp bisiklete binebilir, fayton turu yapabilirsiniz. Bunun dışında içerisinde yer alan hayvanat bahçesini ziyaret edebilir gölünde sandal turu yapabilirsiniz. Yanınıza kadar gelen sincaplara yem verebilir onları sevebilirsiniz. Bunun dışında Belvedere Castle, Sheaskepre Garden, Bethesda Terrace, The Obelisk park içinde yer alan görmeden dönmemeniz gereken yapılar. Bütün gün bu parkta sıkılmadan günü tamamlayabilirsiniz.





ATLANTIC CITY

Atlantic City New York'a yaklaşık 2,5 saat uzaklıkta yer alan okyanus kıyısında yer alan New Jersey eyaletine bağlı küçük bir şehir. Buraya New Yorklular yazın bunaltıcı sıcaklarından kaçmak ve alışveriş için geliyorlar. Burada birçok ünlü markanın mağazaları yer alıyor ve burada giyim alışverişlerinde vergi ödemiyorsunuz böyle olduğu içinde New York'ta aldığınız bir ürünün burada çok daha ucuza almak mümkün. Şehir aynı zamanda Amerikanın doğu yakasının Las Vegası şehirde birçok kumarhane yer alıyor. Yukarıda yazdığım gibi Megabus İnternet sayfasından biletimi aldım burası popüler bir bölge olduğu için uygun fiyata bilet bulmak zor bilet fiyatı ne kadar erken alsanız da en ucuz 25 Dolar. New York otobus terminaline A, C ve E metro hatlarının geçtiği 42 Street Port Authority Bus Terminal istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz. Burada dikkat etmeniz gereken bileti Megabustan almanıza rağmen size Atlantic City'e Academy Bus şirketi götürüyor. Bunun için elinizdeki Megabus İnternet biletinizi girişte yer alan Academy Bus bankolarında Academy firmasının bileti ile değiştirmek. Atlantic City gelmişken deniz ve alışverişten sıkıldıysanız aşağıdaki listeye de bir göz atın derim. Şehir gezip görmek ve denize girmek için 2 gün yeterli bence.

The Boardwalk

1870 yılında açılan başlangıçta otel sahiplerinin plajdan çıkanların otel lobilerine kum taşımaması için yapılan bu tahta yol zamanla şimdiki haline gelmiştir. Okyanus da paralel olarak uzanan bu yol üzerinde cafeler, barlar ve kumarhaneler yer alıyor. Yolu bir uçtan bir uça 5 Mil uzunluğunda Atlantic City'de görülmesi gereken yerler başında yer alıyor. 



Steel Pier

Boardwalk üzerinde yer alan bu iskele 1898 yılında açılmış 300 metre uzunluğundaki bu iskele üzerinde şu an bir eğlence parkı olarak işletiliyor eğer denizden sıkıldıysanız burada keyifli saatler geçirebilirsiniz.



Absecon Lighthouse

The Boardwalk kuzey başlangıç ucunda sahile 5 dak. mesafede yer alan bu fener 1857 yılında yapılmış 52 metre uzunluğunda New Jersey'nin en uzun Amerikanın ise üçüncü en uzun feneri 228 basamakla çıkılan fenerin zirvesinden Okyanusun ve Atlantic City'nin manzarasını görebilirsiniz. Bunun bedeli 7 Dolar 



Atlantic City Aquarium

Fenere yaklaşık yürüyerek 15 dakikada yer alan bu Akvaryum daha çok çocuklar için vakit geçirilebilecek ufak bir akvaryum bilet fiatı 10 Dolar 



Lucy The Elephant  

1881 yılında gayrimenkul satmak ve Atlantic City turist çekmek için yapılan bu fil The Broadwalk güney ucunda yer alıyor.İçerisine girmedim ama çocuklara yönelik içerisinde amerikan tarih ve kültürüne ait eşya ve tablolar sergileniyor. Gezmenin bedeli 8 Dolar



PHILADELPHIA

Amerikanın doğusunda görülmesi gereken bir diğer şehirde Philadelphia 1790 1800 yılları arasında başkentlik yapmış bu şehir Amerika tarihinde önemli bir yere sahip ve ülkenin en büyük beşinci şehri ve önemli Müslüman nufusa da sahip. Atlantic City'den Philedelphia'ya ulaşım trenle sağlanıyor. Tren ile  1,5 saatlik yolculuk için  alacağınız biletin fiatı 10,75  dolar
Şehirde görmeniz gereken yerleri 2 gün içinde rahat rahat gezebilirsiniz. Gezilecek yerler bir iki yer dışında birbirine yakın toplu taşıma kullanırsanız biletinizi otobüs içerisinde alırsanız 2,25 Dolar makinalardan jeton olarak alırsanız 1,80 dolar ödemelisiniz.

Philadelphia yemek olarak mutlaka yemeniz gereken Cheese Steak şehirde bu yemeği yapan çok fazla restoran var ama siz orjinal bir yerde yemek isterseniz 1966 dan beri bu iş yapan Geno's Steaks yemelisiniz. Buraya en hızlı Turuncu Metro hattının Ellsworth Federal istasyonunda indikten sonra Federal Street'den 9th Street'e döndüğünüz anda karşınıza çıkacak. 

Eastern State Penitentiary

1829 yılından 1971 yılına kadar kullanılan bu hapishane dünyada yapılan ilk gerçek hapishanelerden biri olarak kabul ediliyor. Dünyada 300 den fazla cezaevi için model olmuş 1994 yılından itibaren ziyaretçilere açılan 45 dönüm kadar bir alanı kaplayan hapishane içerisinde azılı mahkumların tutulduğu hücreleri kaçış tünellerini gördüğünüzde kendinizi Hollywood filmlerinde hissedeceksiniz. Hapishaneyi gezmenin bedeli 14 Dolar



Philadelphia Zoo

Schuylkill Nehri batı kıyısında yer alan hayvanat bahçesi 1874 yılında Amerikada açılan ilk hayvanat bahçesi. Geniş bir alan üzerine kurulan hayvanat bahçesi 1300 fazla belki başka yerde göremeyeceğiniz hayvana ev sahipliği yapıyor. Sizde yazın Philadelphia'ya geldiyseniz sıcaklardan bir nebze olsun kurtulmak için hayvanat bahçesine gelip güzel vakit geçirebilirsiniz. Hayvanat Bahçesi bileti 23 dolar



Magic Garden

Turuncu Metro hattının Lombard South istasyonunda inerek ulaşabileceğiniz Magic Garden mozaik sanatçısı Isaiah Zagar tarafından kurulmuş kar amacı gütmeyen bir müze sanatçının daha önce ofis olarak kullandığı alan labirent şeklinde koridorlara bölünüp mozaikler, cam şişeler, bisiklet tekerlekleri gibi parçalardan bir masal bahçesi oluşturulmuş. 10 Dolar karşılığında gezebilirsiniz. 



Independence National Historical Park 

Bu alan Amerikanın devrimi ve ülkenin kuruluş öyküsü ile ilgili tarihi yapıların olduğu bir park alanı bu alan Philadelphia'da en çok ziyaret edilen bölge Parkın merkezinde Amerika Bağımsızlık bildirgesi ve anayasa tartışmalarının yapıldığı Independence Hall yer alıyor. Bu bina ayni zamanda Unesco Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Binayı gezerken herhangi bir ücret ödenmiyor her grup için görevlendirilen bir rehber tarafından bina ve önemi anlatılıyor.

Gene Amerikanın bağımsızlığı ilan edildiğinde çalınan özgürlük çanı (Liberty Bell) gene parkın ortasındaki bir başka binada ücretsiz sergileniyor.

Bu tarihi park alanında ziyaret edebileceğiniz önemli diğer yerlerin bazıları aşağıdaki gibi... 

  • National Constitution Center
  • President's House
  • Korean War Memorial
  • Franklin Court and Benjamin Franklin Museum
  • Christ Church




Fairmount Park

Amerikadaki şehirler inanılmaz yeşil ve devasa parklara sahip bu park New York Central Park yaklaşık 12 katı büyüklüğünde düşünün artık Schuylkill Nehrinin batı ve doğu kıyısına dağılmış park ayni zamanda hayvanat bahçesine komşu konumda yer alıyor. Park ayni zamanda dünyanın en geniş şehir parkı kabul ediliyor. Philadelphia'da vaktiniz varsa en azından parkı görün derim.



Philadelphia Museum of Art

Philedphia Sanat müzesi Fairmount Park doğu yakasında parkın güneyinde yer alıyor ayni zamanda Eastern State Hapishanesine çok yakın konumda bulunan 1876 yılında kurulmuş sanat müzesinde 227 bin heykel, resim, fotoğraf ve dekoratif eserler sergileniyor. Müze bileti 20 Dolar müzeyi görmeseniz bile müze girişinde yer alan Rock merdivenleri adı verilmiş Rock filmde Rocky'nin koşarak çıktığı merdivenleri görebilir sizde Rocky gibi koşarak merdivenlerden çıkıp Rocky pozu verebilirsiniz merdivenlerin yanında yer alan Rocky heykeliyle fotoğrafta çektirebilirsiniz. 



Philadelphia City Hall

Philadelphia Belediye Binası Turuncu metro hattının City Hall istasyonundan inerek ulaşabileceğiniz bina inşaatına 1871 yılında başlanmış 1901 yılında tamamlanmıştır. 1894 ile 1908 yılları arası dünyanın en uzun binası olan bina 167 metre yüksekliğe sahip ve bina kulesinin tepesinde Philadelphia şehrini kuran William Penn heykeli yer alıyor. 9 katlı binanın 700 odası ile Amerikanın en büyük belediye binalarından biri binanın içinde ve dışındaki duvarlarında 250 civarında heykel binayı süslüyor. Kulesinden şehri görmek isterseniz 6 dolar yada içerisini görebileceğiniz tur için ise 12 Dolar ödeyerek bilet alabilirsiniz.



One Liberty Observation Deck

Eğer Philadelphia City Hall binasından Philadelphia'yı görmek size yeterli gelmediyse size Liberty Place binasının 57 katından 360 lik açıyla en iyi görüş alanıyla şehri görmenizi tavsiye edebilirim. Bunun bedeli ise 19 Dolar



WASHINGTON DC

Philadelphia'dan Washington DC'ye gitmek için gene tercihimi Megabus'tan yana kullandım. İki şehir ortalama 3,5 saat sürüyor. Otobüs Philedelphia Tren İstasyonunun hemen yanındaki caddeden kalkıyor. Tren istasyonuna toplu taşıma ile gitmek için Mavi Metro hattının 30th Street istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz. Washington DC'nin şöyle bir güzelliği var bu şehirdeki müzeleri ücret ödemeden gezebiliyorsunuz. Ben şehirde dolu dolu iki gün geçirdim ama eğer müzeleri gezmekten hoşlanıyorsanız bu şehirde iki gün size yetmeyecektir. Sıra geldi bu şehirde görülecek yerlere.....

National Mall

Washington DC görülecek anıtların ve müzelerin birçoğunun olduğu ulusal park denilen bir bölge bu şehre geldiğinizde ilk görülecek anıtlar, kongre binası ve en çok ziyaret edilen müzeler bu bölge de yer alıyor. Natıonal Mall bir ucunda Capitol yer alıyor diğer ucunda ise Lincoln anıtı yer alıyor. Yaklaşık 2,3 Mil uzunluğundaki National Mall bir ucundan diğer ucuna doğru gittiğinizde Washington DC de görmeniz gereken tüm anıtlar ve müzelerin birçoğunu görebiliyorsunuz. Aşağıda National Mall görebileceğiniz bir kısım anıt ve müzelerden bahsettim

  • Capitol

Yuvarlak kubbesi ile her yerden görebileceğiniz bu binada senato ve yüksek mahkeme yer alıyor. Binaya girerken yanınıza yiyecek ve içecek bulundurmanıza izin verilmiyor. İçeride zaten büyükçe bir restorant yer alıyor. Burada uygun fiyata çeşit çeşit yemeklerden aradığınızı bulmak çok kolay kongre binasını gezmek için ben önceden internetten rezervasyon yaptırmış ve yazıcı çıktımı yanıma almıştım ama binaya girdiğimde kimse elimdeki çıktıya bakmadı ama siz genede İnternetten rezervasyon yaptırın derim. İçeri girdiğinizde ücretsiz turlara katılıp kapalı devre yayını yapılan müze görevlileri ile yaklaşık 60 dakikalık turlarla Capitol'u gezdiriyorlar. Yasaların yapıldığı ve senatörlerin toplandığı yerlerde görülebiliyor yalnız bu yerleri ziyaret etmek istediğinizde elektronik cihazlarınız fotoğraf mak ve cep tlf vb. emanete bırakıp gezdiriyorlar.

Binadan bahsedecek olursam 1793 yılında yapımına başlanan bina 1800 yılında tamamlanmış şuan kubbesinde yenileme çalışmaları var 2017 yılında tamamlanması hedefleniyor. Bina içerisinde Başkan Abraham Lincolyn'un 1864 yılında ikinci defa başkan seçildiğinde yaptığı konuşmada kullandığı masa, House ve Senate Gallerileri mutlaka görülmesi gerekenler. 





  • Kongre Kütüphanesi

Capitol binasının hemen arkasında yer alan kütüphane toplam 3 farklı binadan oluşur.Bu üç binanın en eski olanı ve görülmeye değer olanı Capitol binasına bir yeraltı tüneli ile bağlı Thomas Jefferson Bulding Capitol gezdikten sonra hızlıca yaya tünel ile bu binaya ulaşabilirsiniz. Dünyanın en eski ve en büyük bu kütüphanesinde 450 farklı dilde yazılmış milyonlarca kitap, gazete ve dergi yer alıyor. 1800 yılında kongre tarafından oluşturulan kütüphane 1812 savaşında yok olmuş 1815 yılında Başkan Jefferson'ın kütüphanesini bağışlaması ile tekrar kurulmuştur. 1897 yılında açılan kütüphanenin en eski binası  1980 yılında Thomas Jefferson Building adını almış.





  • Washington Monument



Amerikanın ilk başkanı George Washington adına dikilen bu anıt dünyanın en yüksek dikilitaşıdır. 1888 yılında açılan dikilitaş o dönemde dünyanın en yüksek yapısıydı. Uzunluğu 169 metre olan dikiltaşı ziyaret edip zirvesine çıkmak isterseniz girişinde yer alan gişeden ücretsiz bilet alarak ziyaret edebilirsiniz.




National Mall üzerinde görebileceğiniz diğer anıtlar yürüme rotasıyla İkinci Dünya Savaşı Anıtı,  Vietman Şehitleri Anıtı, Lincoln Anıtı, Kore Şehitleri Anıtı, Martin Luther King Anıtı, Franklin Roosevelt  Anıtı, George Mason Anıtı ve Thomas Jefferson Anıtı 

  • Holocaust Memorial Müzesi

Bu müze İkinci Dünya Savaşında yahudilerin yaşadıkları soykırımı anlatmak üzerine kurulmuş bir müze sergi alanında gerçek belgeler, soykırıma uğramış kişilerin eşyaları, film görüntüleri yer alıyor. Müzeye girdiğinizde size soykırıma uğramış birinin kimlik kartı veriliyor.  Kart üzerinde bu kişinin yaşamı kartın sayfalarına aktarılmış. Sayfaları katları gezdikten sonra çevirmeniz tavsiye ediliyor. Son sayfada gezi bittiğinde bu kişinin yaşayıp yaşamadığını öğrenmiş oluyorsunuz. Bana verilen karttaki kişi Abraham Wijnberg isimli soykırımdan kurtulmuş bir yahudiydi. Müze ücret ödenmeden gezilebiliyor ve Washington Monument hemen yakınında yer alıyor.





  

  • Smithsonian National Air and Space Müzesi



Washington DC'de en çok ziyaret edilen müzelerin başında gelen bu müze 1946 yılında kurulmuş müzede dünyanın en büyük tarihi uçakları ve uzay araçlarını görmek mümkün. Bunun dışında gökyüzü, gezegenler ve uzay hakkında bilgilerde alabileceğiniz bir müze eğer uçak ve uzay merakınız varsa bu müzeyi görmelisiniz. 



White House

Washington Monumentin hemen Capitol bakan tarafında yer alan 15th Street NW boyunca yürüdüğünüzde 15 dakika sonra ulaşacağınız Beyaz Saray 1800 yılında tamamlanmış ve Amerikanın 2. başkanından itibaren başkanların resmi ikametgahı olmuş. Yeşillikler içerisindeki bina oldukça mütevazi görünüyor. Sanki ABD başkanı oturmuyor da orta düzey bir zengin yaşadığı ev izlenimi veriyor. 



The Department of the Treasury

Amerika çok eski bir ülke olmamasına rağmen özellikle Washington DC'de yer alan özellikle federal binalar oldukça eski ve görülmeye değer binalardan...  Beyaz Sarayın hemen yanında yer alan bu bina Hazine Bakanlığı binası ayni zamanda 10 dolarların arkasında yer alan bina üstten bakıldığında 8 rakamı şeklindeki bina 1836 - 1869 yılları arası tamamlanmış. 1971 yılında Amerika Federal Hükümeti tarafından ulusal tarihi yapılar listesine eklenmiş.



Old Post Office Pavilion

Hazine Bakanlığı binasına çok yakın konumda yer alan bu bina Pennsylvania Avenue NW üzerinde yer alıyor. Eski Posta Binası ve Saat Kulesi olarak bilinen bina 1899 yılında yapılmış ve 1914 yılına kadar şehrin ana posta binası olarak kullanılmıştır. Daha sonra posta binasının daha büyük binaya taşınması sebebiyle diğer federal binalarının ofisi olarak kullanılmış. Bina saat kulesi 96 metre yüksekliği ile ayni zamanda şehrin en yüksek üçüncü binası özelliğini taşıyor. Bina şu anda Donald Trump tarafında kiralanmış ve otel yapılmak üzerine tadilat yapılıyor ne yazık ki içini görme şansı yakalayamadım.



Old Patent Office Building

Old Post Office Pavilion çok yakın konumda olan bu binaya metro ile ulaşmak isterseniz Kırmızı, Sarı ve Yeşil Metro hatlarının kesiştiği Chinatown istasyonunda inerekte ulaşabilirsiniz. 1836 yılında yapımına başlanan bina 1868 yılında tamamlanmış uzun yıllar Patent Ofis binası olarak kullanılmış 3,5 katlı bina 1968 yılında itibaren ise Smithsonian American Art Müzesi ve National Portrait Gallery adlı iki ayrı müzeye ev sahipliği yapıyor. Bu müzeleri de herhangi bir ücret ödemeden gezebilirsiniz. 


Washington National Cathedral 

Şehrin kuzeyinde kalan kathetrale gitmek için Kırmızı Metro hattına binip Woodley Park Zoo istasyonunda inip 96 nolu otobuse binerek ulaşabilirsiniz. Bu katedralin söyle bir özelliği var dünyanin en büyük altıncı amerikanında en büyük ikinci katedralidir. 1907 yılında yapımına başlanan kathetral 1912 yılından itibaren hizmete açılmış 1990 yılında ise inşaatı tamamen bitirilmiştir. Neo Gotic tarza yapılmış katedral ayni zamanda Washington'da yükseklik bakımından dördüncü sırada yer alıyor. Katedralin dış duvarında ünlü Star Wars filmindeki Darty Vader karakterinin yüzünün heykeli eklenmiş. Kiliseyi gezmenin bedeli bu arada 8 Dolar ne yazık ki ücretsiz değil.


Georgetown University

Katedralden üniversiteye gitmek için katedral önündeki otobüs durağında 30N, 30S, 31 ve 33 nolu otobüslerle ulaşabilirsiniz. Eğer metroyla ulaşmak isterseniz Turuncu, Gri ve Mavi Metro hatlarının kesiştiği Rossyln istsyonunda inip Nehrin üzerinde yer alan Key Bridge geçerek üniversite ana kampüsüne ulaşabilirsiniz. Üniversitenin olduğu bölge Georgetown diye geçiyor ve son derece lüks bahçeli evlerden oluşuyor. 1789 yılında kurulmuş üniversite amerikanin en eski katolik üniversitelerinden ve en iyi üniversitelerinden kabul ediliyor. Yeşillikler içerisindeki üniversite kampüsünü ziyaret edip 1877 - 1879 yılları arsı inşa edilmiş Healy Hall binasını görebilirsiniz. Ayrıca nehir boyunca yer alan yürüyüş alanlarında yürüyüp cafe ve barlarda günün yorgunluğunu giderebilirsiniz. 



Pentagon

Meşhur Savunma Bakanlığı aslında Virgina eyaleti sınırlarında kalıyor. Pentagona gitmek için Mavi Metro Hattının Pentagon istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz. Metro istasyonunda çıkar çıkmaz karşınıza meşhur beşgen binası çıkıyor. Bina 1943 yılında tamamlanmış dünyadaki en büyük resmi binalardan biri ve binada yaklaşık 26 Bin sivil askeri personel çalışıyor. Güvenlik üst düzeyde fotoğraf çekilmesi yasak önceden izin alabilirseniz binayı görmeniz mümkün. Hemen binanın yanında 11 Eylül saldırılarında bu binada hayatını kaybedenler için bir anıt yapılmış en azından onu ziyaret edebilirsiniz.







MIAMI

Amerika gezimin son durağı Miami Washington DC 'den Miami'ye ulaşım  için tek alternatif uçak eğer uygun fiatlara uçmak istiyorsanız Washington Baltimore Havalananından Miami Fort Lauderdale Havalananına uçan uçuşlara bakabilirsiniz. Baltimore Havalanına Washington DC'den ulaşım şehrin ana tren istasyonunda trenle sağlanıyor. Trenden BWI Amtrak/MARC Station istasyonunda indikten sonra istasyonun yanında yer alana ücretsiz otobüslerle havalananı ulaşabilirsiniz. Ortalama 35-40 dakika süren bu yolculuğun bedeli 7 Dolar Washington DC ana tren istasyonu Union Station olarak geçiyor ve Kırmızı Metro hattının ayni adlı istasyonunda inerek tren garına ulaşabilirsiniz. Uçuş ortalama 2,5 saat sürüyor. Ben Miami'nin South Beach bölgesinden yer ayırtmıştım. Fort Lauderdale Havalananından South Beach'e gitmek için en hızlı yol havalananından Shuttle kullanmak oldukça lux konforlu jiplerle yapılan bu hizmetin bedeli 21 Dolar ve 30 dakika sonunda kaldığım otelimdeyim. Miami'de 2 gün kaldım ama bu şehirde özellikle deniz ve eğlenceye seviyorsanız daha uzun sürede kalınabilir.  

Ocean Drive

Miami South Beach bölgesinin en ünlü caddesi önünde bembeyaz kumlar ve masmavi denizi ile plaj yer alıyor. Bu cadde üzerinde cafeler, barlar ve oteller yer alıyor. Gece eğlencesini döndüğü yer. Günün her saati bu caddede hareket var. Uzunluğu yaklaşık 2 km olan cadde Miami'nin görülmesi gereken yerlerinin başında yer alıyor.  



Lincoln Road

South Beach bir diğer alışveriş caddesi Ocean Drive'n Kuzeyinde yer alan 16th Street 17th Street arasında kalan cadde trafiğe kapalı buraya Miami'nin İstiklal Caddesi de denebilir. Alışveriş dükkanları, Cafeler ve Barlar yer alıyor. Ocean Drive gürültüsünden uzak ve fiatlar biraz daha makul seviyelerde olan cadde görülmesi gerekiyor.



Holocaust Memorial

Yahudiler tarafından 1990 yılında açılmış Soykırım anıtı Lincoln Road'u kesen Meridian Avenue üzerinde yer alan anıt South Beach'te plaj ve denizden sıkıldıysanız görülmesi gereken anıt olarak listenize eklenebilir.



Coral Gables

South Beach bölgesinin güney batısında yer alan bu bölge Miaminin en zengin bölgesi ağaçlı geniş caddeleri, fıskıyeli havuzları, büyük parkları, geniş malikaneleri ve Miami Üniversitesinin merkezi olması neden ile de canlı bir bölge. Bölge The City Beautiful olarak isimlendiriliyor. 

  •  Venetian Pool

Coral Gables bölgesinde yer alan Venedik Havuzu eski bir terk edilmiş mercan kaya ocak üzerine 1924 yılında açılmış 4 dönümlük bir alana sahip havuz 1981 yılında Ulusal Tarihi yapılar listesine eklenmiş. Havuza South Beach bölgesinden gitmek için önce 150 nolu otobüse binip Havalanında inip buradan 42 nolu otobüsle ulaşabilirsiniz.  Havuza giriş bilet fiatı 13 Dolar 


  • Lowe Art Museum

Miami Üniversite kampüsü içerisinde yer alan müze Güney Florida bölgesinin 1950 yılında açılan ilk müze olma özelliğini taşıyor.Müzeye toplu taşıma ile ulaşmak için raylı hattın University istasyonunda inerek ulaşabilirsiniz. Müzeye giriş fiatı 12,5 Dolar



Little Havana

Birçok Kübalı göçmen dışında Orta ve Güney Amerikalı göçmenin yaşadığı bölge burada kendinizi 1960 yıllarda Küba'da hissedebilirsiniz klasik otomobiller, kahvelerde domino oynayan emekliler, duvarlarında Küba'yı hatırlatan resim ve yazılarla bu otantik bölge Miami'de görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Eğer puroya meraklıysanız burada oldukça uyguna sevdiklerinize Küba purosu alabilir Küba yemekleri ve kahvesinin tadına bakabilirsiniz. Bu bölgede ingilizceden daha çok ispanyolca kullanıldığını da söylemeliyim. Kendinizi Amerika'dan çok Latin bir ülkede olduğunuzu hissedeceksiniz.   






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder